Bu eserde, ateşlerin arasından çıkıp karanlığı geride bırakmış bir at karşımıza çıkar. Hüzünlü ama umut dolu bakışlarıyla koşarken, yalnızca cesaretin ve direnişin simgesi olmakla kalmaz, aynı zamanda umudun kıvılcımını taşıyan bir ruhu temsil eder. Atın gözlerindeki o hüzün, geçmişin izlerini yansıtırken, hızla ilerleyen bedeni geleceğe dair bir umut ışığı barındırır. Çizgilerin sessiz hikayesi, geçmişin acıları ve geleceğe dair umut arasındaki sınırı aşan bir yolculuğun başlangıcını simgeliyor. “Yansı ve Öze” teması doğrultusunda, bu figür sadece dış dünyadaki zorluklarla başa çıkmayı değil, aynı zamanda içsel dönüşüm ve özgürlüğe doğru atılan cesur bir adımı simgeliyor. Geçmişin yüklerinden sıyrılmak, bir insanın gerçek benliğine ulaşma yolundaki ilk adımdır. Bu eser, her birimizin içindeki cesareti ve özgürlüğü bulma arzusunun bir yansımasıdır. Bu figürün yolculuğu, yalnızca bir atın değil, her birimizin geçmişi geride bırakıp geleceğe doğru cesaretle ilerleme arzusunun simgesidir.