İstanbul’un Dolapdere semtindeki yeni ve çağdaş bir mekan olan Arter bina tasarımıyla, bakana adeta optik bir yanılsama yaşatıyor. Dünyanın dördüncü büyük şehrinin ortasında, gürültü ve hareketin tam ortasında bulunan yapı, sessiz ve sakin paralel evrene açılan bir kapı gibi.

Londra merkezli Grimshaw Mimarlık tarafından tasarlanan bina, cam elyaftan dikdörtgen düzlemlerden oluşan mozaiklerle kaplı. Güneş, İstanbul manzarası üzerinde hareket ederken Arter’in cephesi, ışık ve gölgeyle parlıyor, bulutların oluşturduğu desenler ve şehrin hareketini yansıtıyor.

Bina, çağdaş sanat koleksiyonuna kalıcı olarak ev sahipliği yapan İstanbul’un ilk mekanı. Böylece yarısı Türk, bir kısmı Avrupalı ve bir kısmı da dünyanın geri kalanından olmak üzere 300’den fazla sanatçının 1.300 eserini giriş ücreti olmadan ziyaretçilerine sunuyor. Arter’in koleksiyonunda Joseph Beuys, Geta Bratescu, Mona Hatoum ve Sophie Calle gibi dünyaca ünlü isimler yer alıyor.

Arter, Vehbi Koç Vakfı’nın sanat hamisi olarak son 15 yıldır İstanbul Bienali’nin sponsorluğunu üstlenen Koç Ailesi tarafından finanse ediliyor. İnşaatına 2015 yılında başlanan bina, İstanbul Bienali 2019’un basın tanıtımlarıyla birlikte ilk kez açıldı.

Grimshaw Mimarlık’tan Kirsten Lees, binanın altı katlı ve 18.000 metre kareden fazla alana sahip yeni binasının çok yönlü bir mekan dizisi olarak tasarlandığını söylüyor ve binayı karmaşık, ilgi çekici ve değişken bir bütünlük olarak tanımlıyor. Arter, altı farklı galeriye hizmet veren ve bunlarla kesişen merkezi bir atriyum ve heykel çalışmaları için kullanılan bir teras ile birbirine bağlanıyor. Binanın tamamı yaklaşık 4.000 metrekarelik bir sergi alanına sahip.

Arter, dördü koleksiyondan olmak üzere yedi ayrı sergiye açılıyor. Küratörlüğünü Emre Baykal ve Eda Berkmen’in üstlendiği ‘’Saat Kaç?’’ ve küratörlüğünü Selen Ansan’in üstlendiği ‘’Kelimeler Çok Gereksiz’’, koleksiyonları, ortak hafıza ve kültürel kiken temaları etrafında temelleniyor.

Binada ayrıca iki adet performans salonu bulunuyor. 332 kişilik rahat bir oturma planına sahip olan ve kurulan özel bir sistem sayesinde ses ve ışık ekipmanlarının tavandan asılmasına olanak tanıyan salon, çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. Arter aynı zamanda sanatın tüm disiplinlerini kapsayan Etkinlik Programı’nda sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film, performans sanatı ve dijital sanatlar gibi pek çok disipline de kapılarını açıyor.

Arter’de 19 Eylül 2024’ten itibaren Maaria Wirkkala: Karaya Çıkmak Yasaktır kişisel sergisi, Yasemin Özcan: Islak Zemin kişisel sergisini ziyaret etmek mümkün. Jackie Matisse: Uçurtma Zamanı kişisel sergisi ise 15 Aralık 2024’e kadar mekanda yerini alıyor. 5 Ekim Cumartesi akşamı 34. Akbank Caz Festivali kapsamında gerçekleştirilecek TÖZ & Hezarfen Ensemble konseri de Arter’deki Sevgi Gönül Oditoryumu’nda gerçekleşecek.

Mekanda, yorumlama etkinlikleri, yetişkin atölyeleri, çocuk atölyeleri, rehberli turlar, rehberli okul turları, çağdaş sanat seminerleri gibi birçok etkinlikten de yararlanmak mümkün.

Üyelik programı da olan Arter, sanat etrafında buluşan, paylaşan, gelişen bir topluluk yaratmayı amaçlıyor. Üyeler, sergileri yıl boyunca ücretsiz ziyaret etmenin yanı sıra başka öncelik, indirim ve ayrıcalıklardan da faydalanıyor.

Binada ayrıca kütüphane, kitabevi ve bir kafe de bulunuyor.