Kağıt | Kağıt Modelleri ve Fiyatları - İva Sanat
Dünya genelinde yetenekli sanatçılarımızı ve büyülü eserlerini keşfedin.
Sufi’s Of Domen; DG (Yağlı Kalın Gramaj Kağıt)
Sufi Serisi Neyi Anlatıyor? İnsanların, birkaç katmandan oluştuğuna inanıyorum. Derinlemesine indikçe, öze ulaşmak için biraz daha kazmak ve diplere inilmesi gerek diye düşünüyorum. Bana kalırsa, boyalar da figürler ile eşdeğerlik olarak buna benzer. Seyrelttikçe boyayı, rengin özüne dönüyoruz ya da belki de uzaklaşıyoruz. İnsan da budur, soydukça kişiliği başka bir benlik çıkıyor. Her benlik ve karakter, bizim gördüğümüz, görünenin yansımasıdır sadece. “Ben” eksenli yaşam becerisidir. Derinlerde başka personalar da barınıyor. Benim ilgim bu personalar ile.. Figürlerdeki mavi renk bunu yansıtıyor. Fotoğraf biliminde olan ‘negatif’ fotoğrafları ele alıyorum. Fondaki sıcak renklerin karışımı ise ‘doğum’ olgusunun benim bakışımdan metaforu. Doğarken karakterimizi seçemiyoruz, bir şeye bürünmek zorunda değiliz. En şeffaf hâli ve görünen hâli. Fonda yer alan çeşitli renkler ile harmanlanan vulva formu ise benim dilimde; doğum adına varoluşun metaforik hâlini yansıtıyor. İnsanın varoluşu kendini keşfetmeyle tamamlanır. Bu neden ile fonda vulva yani ‘Hikari’ , ön perspektifte ise ‘Sûfi’leri’ işliyorum. Sufi’s Of Domen; Bu organdan çıkan figür temalı diye belirtilebilir en özetle. Bunun derinine inersek ; İnsanlığın en kötü yüzünü gördüm. Canavarları. Nasıl öyle olduklarını merak ettim. Çevrelerinin kurbanları olmuşlar. Kötü hastalık gibi görmeye başladım. İnsandan insana, yaştan yaşa bulaşan bir şey. Çoğumuz kötü niyetle bir şey yapamayacağımıza inanırız. Bu doğrudur. Öldürmek ya da zarar vermek için duyduğumuz anlık dürtüyü engelleyebiliriz. Buna karşı bir tür bağımlılığınız vardır. Ama birileri hayatlarında yaşadıkları bir tür trajedi veya kayıp sonrasında bağışıklıklarını kaybediyor olabilir. Kötülüğe açık hale geliyorlar. Hayatlarında zayıf düştükleri o noktadan sonra kötü dediğimiz kişiler oluyorlar.
Sufi’s Of Domen; JH (Yağlı Kalın Gramaj Kağıt)
Sufi Serisi Neyi Anlatıyor? İnsanların, birkaç katmandan oluştuğuna inanıyorum. Derinlemesine indikçe, öze ulaşmak için biraz daha kazmak ve diplere inilmesi gerek diye düşünüyorum. Bana kalırsa, boyalar da figürler ile eşdeğerlik olarak buna benzer. Seyrelttikçe boyayı, rengin özüne dönüyoruz ya da belki de uzaklaşıyoruz. İnsan da budur, soydukça kişiliği başka bir benlik çıkıyor. Her benlik ve karakter, bizim gördüğümüz, görünenin yansımasıdır sadece. “Ben” eksenli yaşam becerisidir. Derinlerde başka personalar da barınıyor. Benim ilgim bu personalar ile.. Figürlerdeki mavi renk bunu yansıtıyor. Fotoğraf biliminde olan ‘negatif’ fotoğrafları ele alıyorum. Fondaki sıcak renklerin karışımı ise ‘doğum’ olgusunun benim bakışımdan metaforu. Doğarken karakterimizi seçemiyoruz, bir şeye bürünmek zorunda değiliz. En şeffaf hâli ve görünen hâli. Fonda yer alan çeşitli renkler ile harmanlanan vulva formu ise benim dilimde; doğum adına varoluşun metaforik hâlini yansıtıyor. İnsanın varoluşu kendini keşfetmeyle tamamlanır. Bu neden ile fonda vulva yani ‘Hikari’ , ön perspektifte ise ‘Sûfi’leri’ işliyorum. Sufi’s Of Domen; Bu organdan çıkan figür temalı diye belirtilebilir en özetle. Bunun derinine inersek ; İnsanlığın en kötü yüzünü gördüm. Canavarları. Nasıl öyle olduklarını merak ettim. Çevrelerinin kurbanları olmuşlar. Kötü hastalık gibi görmeye başladım. İnsandan insana, yaştan yaşa bulaşan bir şey. Çoğumuz kötü niyetle bir şey yapamayacağımıza inanırız. Bu doğrudur. Öldürmek ya da zarar vermek için duyduğumuz anlık dürtüyü engelleyebiliriz. Buna karşı bir tür bağımlılığınız vardır. Ama birileri hayatlarında yaşadıkları bir tür trajedi veya kayıp sonrasında bağışıklıklarını kaybediyor olabilir. Kötülüğe açık hale geliyorlar. Hayatlarında zayıf düştükleri o noktadan sonra kötü dediğimiz kişiler oluyorlar.
Sufi’s Of Domen; Dragon (Yağlı Kalın Gramaj Kağıt)
Sufi Serisi Neyi Anlatıyor? İnsanların, birkaç katmandan oluştuğuna inanıyorum. Derinlemesine indikçe, öze ulaşmak için biraz daha kazmak ve diplere inilmesi gerek diye düşünüyorum. Bana kalırsa, boyalar da figürler ile eşdeğerlik olarak buna benzer. Seyrelttikçe boyayı, rengin özüne dönüyoruz ya da belki de uzaklaşıyoruz. İnsan da budur, soydukça kişiliği başka bir benlik çıkıyor. Her benlik ve karakter, bizim gördüğümüz, görünenin yansımasıdır sadece. “Ben” eksenli yaşam becerisidir. Derinlerde başka personalar da barınıyor. Benim ilgim bu personalar ile.. Figürlerdeki mavi renk bunu yansıtıyor. Fotoğraf biliminde olan ‘negatif’ fotoğrafları ele alıyorum. Fondaki sıcak renklerin karışımı ise ‘doğum’ olgusunun benim bakışımdan metaforu. Doğarken karakterimizi seçemiyoruz, bir şeye bürünmek zorunda değiliz. En şeffaf hâli ve görünen hâli. Fonda yer alan çeşitli renkler ile harmanlanan vulva formu ise benim dilimde; doğum adına varoluşun metaforik hâlini yansıtıyor. İnsanın varoluşu kendini keşfetmeyle tamamlanır. Bu neden ile fonda vulva yani ‘Hikari’ , ön perspektifte ise ‘Sûfi’leri’ işliyorum. Sufi’s Of Domen; Bu organdan çıkan figür temalı diye belirtilebilir en özetle. Bunun derinine inersek ; İnsanlığın en kötü yüzünü gördüm. Canavarları. Nasıl öyle olduklarını merak ettim. Çevrelerinin kurbanları olmuşlar. Kötü hastalık gibi görmeye başladım. İnsandan insana, yaştan yaşa bulaşan bir şey. Çoğumuz kötü niyetle bir şey yapamayacağımıza inanırız. Bu doğrudur. Öldürmek ya da zarar vermek için duyduğumuz anlık dürtüyü engelleyebiliriz. Buna karşı bir tür bağımlılığınız vardır. Ama birileri hayatlarında yaşadıkları bir tür trajedi veya kayıp sonrasında bağışıklıklarını kaybediyor olabilir. Kötülüğe açık hale geliyorlar. Hayatlarında zayıf düştükleri o noktadan sonra kötü dediğimiz kişiler oluyorlar.
Sufi’s Of Domen; KV (Yağlı Kalın Gramaj Kağıt)
Sufi Serisi Neyi Anlatıyor? İnsanların, birkaç katmandan oluştuğuna inanıyorum. Derinlemesine indikçe, öze ulaşmak için biraz daha kazmak ve diplere inilmesi gerek diye düşünüyorum. Bana kalırsa, boyalar da figürler ile eşdeğerlik olarak buna benzer. Seyrelttikçe boyayı, rengin özüne dönüyoruz ya da belki de uzaklaşıyoruz. İnsan da budur, soydukça kişiliği başka bir benlik çıkıyor. Her benlik ve karakter, bizim gördüğümüz, görünenin yansımasıdır sadece. “Ben” eksenli yaşam becerisidir. Derinlerde başka personalar da barınıyor. Benim ilgim bu personalar ile.. Figürlerdeki mavi renk bunu yansıtıyor. Fotoğraf biliminde olan ‘negatif’ fotoğrafları ele alıyorum. Fondaki sıcak renklerin karışımı ise ‘doğum’ olgusunun benim bakışımdan metaforu. Doğarken karakterimizi seçemiyoruz, bir şeye bürünmek zorunda değiliz. En şeffaf hâli ve görünen hâli. Fonda yer alan çeşitli renkler ile harmanlanan vulva formu ise benim dilimde; doğum adına varoluşun metaforik hâlini yansıtıyor. İnsanın varoluşu kendini keşfetmeyle tamamlanır. Bu neden ile fonda vulva yani ‘Hikari’ , ön perspektifte ise ‘Sûfi’leri’ işliyorum. Sufi’s Of Domen; Bu organdan çıkan figür temalı diye belirtilebilir en özetle. Bunun derinine inersek ; İnsanlığın en kötü yüzünü gördüm. Canavarları. Nasıl öyle olduklarını merak ettim. Çevrelerinin kurbanları olmuşlar. Kötü hastalık gibi görmeye başladım. İnsandan insana, yaştan yaşa bulaşan bir şey. Çoğumuz kötü niyetle bir şey yapamayacağımıza inanırız. Bu doğrudur. Öldürmek ya da zarar vermek için duyduğumuz anlık dürtüyü engelleyebiliriz. Buna karşı bir tür bağımlılığınız vardır. Ama birileri hayatlarında yaşadıkları bir tür trajedi veya kayıp sonrasında bağışıklıklarını kaybediyor olabilir. Kötülüğe açık hale geliyorlar. Hayatlarında zayıf düştükleri o noktadan sonra kötü dediğimiz kişiler oluyorlar.
Sityx Nehri
Yeralti Irmaklari Serisinin ilk eseri Sityx Nehri'dir,kalan eserlerle birlikte alınmak istenirse süreç tamamlandığında işleme girebilir. Sityx Nehri mitojideki anlami üzerinden yorumlanarak ifade edilmistir
Silent World
"Silent World", seslerin kaybolduğu ve yalnızca renklerin fısıldadığı bir dünyayı ,sessizliğin derinliğini gözler önüne seriyor. Sanki zaman durmuş ve hayatın izleri sönmeye yüz tutmuş gibi…rastgele çizgiler ve lekeler, bu sessizlik içinde kaybolan anıların izleri olarak karşımıza çıkıyor. Sessizliğin en derin haliyle yüzleştiğimiz bu soyut dünya, her bakışta yeni bir içsel yolculuğun kapısını aralıyor."

Çünkü önce kalem ve kağıt vardı...