Eser Açıklama
Yalan konuşmayı ve o yalanlarla süslediğim hikayeler anlatmayı seviyorum...
Eserler Fine Art Baskı olarak gönderilecektir…
Fine Art Baskı Nedir?
Giclee baskı olarak da bilinen Fine Art baskı, yüksek kalitede baskı yapma yöntemlerinden biridir. Büyük format mürekkep püskürtmeli baskı makineleriyle, arşiv kalitesinde mürekkepler ve asitsiz kâğıtlar kullanılarak yapılan dijital bir baskı türüdür. Fine Art baskıları 1440 Dpi ve üzerinde 8-12 renk pigment sistemi ile gerçekleştiriliyor. Yüz yıl ve üzeri solmaz özelliği ve arşivsel pigment mürekkep kullanan Epson ve Canon Fine Art baskı makineleri ile Hahnemühle kâğıtları üzerine uzun ömürlü, asitsiz ve doğal baskılar yapıyoruz. Fine Art üretimler, dünyanın birçok müze ve galerisi tarafından en yüksek kalitede baskı standardı olarak kabul ediliyor.
Hahnemühle Photo Rag Baryta
Fine Art kullanımına özel tasarlanmış parlak beyaz ve selüloz bazlı Fine Art kâğıdın gözle görülebilen mükemmel keçe yapısı, üç boyutlu kalite ve derinliğe sahip baskılar üretmek için, kâğıda hoş bir yüzey dokusu verir. Bu kâğıt, parlak mürekkep püskürtmeli birinci sınıf kaplaması sayesinde, renk ve ayrıntı üretimine olanak verirken, derin siyahlar ve çarpıcı kontrastlarla olağanüstü baskı sonuçları doğurur. Photo Rag Baryta, Fine art uygulamaları için çok yönlü bir klasiktir ve özellikle hem siyah beyaz hem de renkli manzara fotoğraflarının basımında tercih edilen, yaş direnci en uzun kâğıtlardan biridir.
• Materyal: %100 pamuk
• Renk: Doğal beyaz (Optik parlatıcı içermez)
• Ton / Doku: Baryta / Yarı Parlak, Hafif Dokulu
• Ağırlık: 315 g / m2
Fine Art baskı ile sipariş vereceğiniz ürününüzü, karton tüpün içinde sorunsuz bir şekilde adresinize teslim ediyoruz…
- 300dpi
- 23"X15" (60X40 cm) ölçülerinde Fine Art baskı…
Etiketler
Fotoğraf
Belgesel
Doğuş
Fotoğraf
Coşkun İnce
Fotoğraf
₺52.000
- Durum: Satışta
- Boyut: 60 x 40 cm
- Konu: Belgesel
- Materyal: Kağıt Baskı
- Araç: Dijital Fotoğraf Makinesi
- Çerçevesiz
Fotoğraf
Hakkında
1978 yılında Rize’nin Pazar ilçesinde doğdu. Öğrenim hayatına lise son sınıfta ara verip çeşitli kurum ve kuruluşlardan sinema ve yönetmenlik eğitimleri almak üzre İstanbul’a yerleşti. İFSAK bünyesinde temel fotoğraf ve Belgesel fotoğrafçılık eğitimi alan Coşkun İnce, çeşitli radyolarda ve televizyon kurumlarında çalıştı. Sinema-belgesel alanında bağımsız olarak çalışmaya başladı. Uzun bir süre, nasıl çekeceğini düşünmeden kısa ve uzun metraj film senaryoları ve denemeler yazdı ve bunların birçoğunu hayata geçiremedi. Çok sevdiği şehir olan ve sadece şehir olmaktan çıkartıp daha başka bir gözle baktığı İstanbul’un hikâyesini bir banka çalışanı ve bir konfeksiyon işçisinin gözünden anlattığı “8- 5 İstanbul” amatör şartlarda ilk belgesel çalışmasıdır. Sonrasında Lazca dilinin bugünkü durumunu anlatmak için “Gza do Nena (Yol ve Dil)” adlı belgesel filmi çekti. Senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı “Son Kare” ise ilk kısa metraj kurmaca filmidir. Çocukluğunda başlayan fotoğraf tutkusunu profesyonel alana taşıyıp bağımsız foto-belgeseller hazırlayıp, karma sergi ve kitaplarda yer aldı.
O güne kadar ürettiği bütün eserler 2019 yılında hard diskinin yanması sonucu tamamen yok oldu. Bazı filmler Youtube kanalında tek kopya halinde arşivde yer almaktadır.
Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen ve Karadeniz’in dağ köylerinde halen inatla hayatlarını sürdürmeye çalışan kadınların hikâyesinin anlatıldığı “Zamanın İçinde” adlı belgesel filminde 2. Yönetmen olarak çalıştı.
Dizi ve Sinema filmlerinde kamera arkası belgeseller çekerken daha çok kendi işleri ile ilgilenmek istediği için İstanbul’u ve iş hayatını bırakıp 2020 yılında annesinin yanına, Rize-Pazar’a yerleşti ve çalışmalarına orada devam etti. Doğaçlama sahneler üzerinden tasarladığı filmi “Annemin Eli” ilk uzun metraj çalışmasıdır ve bu film tamamen kendi kısıtlı imkanları ile çekilmiştir. Filmin tamamlanması ile eksik kalan kısımları görmesi üzerine “Zamanın İçinde” adını verdiği seriyi tamamlamak için üç yıl boyunca her şeyi kendi üstlenerek iki film daha hayata geçirdi. “Çok Yalnızdım” ve “Şairin Yolu” filmlerini tasarlayıp filmlere paralel olarak, akan bir ulusal foto-belgesel ve bir de fotoroman tasarladı. Foto-Belgesel “Annemin Eli” filmle aynı adı taşıyordu ve ulusal kanallarda bütün Türkiye’ye sunulan bir belgesel oldu. Çekim süreci iki yıl kadar süren ve daha çok kendi iç dünyasına odaklandığı “Çünkü Burası Benim Akıl Hastanem…!” adlı eseri fotoroman olarak basım aşamasına gelmiştir. Ayrıca toplumsal sorun ve hak ihlali olarak değerlendirdiği konular üzerine Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı desteği ile çektiği iki belgeseli hayata geçirdi. Bunlardan birincisi olan “Yeni Mevsim” adını verdiği belgesel internetten izleyicisine ulaştırılırken, Coşkun İnce bu belgeselde pandemi döneminde mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını anlatmaya çalıştı. Bir yıl sonra aynı kapsamda çektiği ve “Benim Suretim” adını verdiği ikinci belgeselinde, Lazcanın kaybolacak diller arasında gösterilmesi üzerine dilin bugünkü durumunu anlatmaya çalıştı. 2020 yılından bu yana yaşadığı Rize-Pazar’daki hayatının özetini ve hayata bakışını bir MANİFESTO olarak ”NOBODY” filmi ile izleyicisine aktarmaya çalıştı…
Çünkü önce kalem ve kağıt vardı...
Popüler Kategoriler
Yardım Merkezi
Copyright © 2024. Tüm Hakları Saklıdır.