
Newsletter Subscribe
Enter your email address below and subscribe to our newsletter
Alegoricilik, bir eserdeki semboller ve imgeler aracılığıyla soyut fikirlerin ya da kavramların temsil edilmesidir. Alegori genellikle, belirli bir mesajı veya ahlaki bir konuyu işlemek amacıyla somut bir öykü, figür veya durumu kullanarak daha derin bir anlamı iletmeyi amaçlar. Alegori simgeden, akla getirdiği açık ya da kesin bir anlamı olması ve izleyiciden sezgisel bir yanıt beklememesi ile ayrılır. Antik Yunan’dan günümüze kadar farklı kültürlerde ve sanat akımlarında önemli bir yer tutan Alegoriclik, genellikle sembolizm ve metaforlar kullanarak izleyicilere bir fikir, düşünce veya kavramı aktarmaya çalışır.
Alegorik sanat, özellikle Orta Çağ ve Rönesans Dönemleri’nde çok yaygındı. Orta Çağ’da, alegoriler dini anlatılar ve öğretiler aracılığıyla ahlaki dersler vermek için kullanılıyordu. Rönesans’ta ise hem dini hem de seküler temalar üzerinde alegorik temsiller sıkça kullanıldı. Barok Dönem’de de alegori, sanatta fazlaca yer aldı ve bu dönemde alegorinin dramatik ve duygusal etkisi arttı. Sanatta Alegori, bir fikir ya da kavramı daha erişilebilir ve anlaşılır kılmak için semboller ve imgeler aracılığıyla daha derin anlamların aktarılmasını amaçlayan bir tekniktir. Sanatçılar bu tekniği, toplumsal, dini, felsefi ya da ahlaki düşünceleri iletmek için kullandılar.
Kaynak: …izmler, Sanatı Anlamak, Stephen Little