Dünyanın En Pahalı 10 Heykeli

Dünyadaki ünlü heykeller, sanat dünyasında hem estetik değerleri hem de manevi etiketleriyle dikkat çekmektedir. Her biri farklı bir dönemden, sanatçının vizyonunu ve tarzını yansıtan tarihi heykeller ve bilgileri, açık artırmalarda milyonlarca dolara alıcı bulmaktadır. Aynı zamanda, bu heykellerin çoğu, hem yaratıcılarının sanatsal yeteneklerini hem de koleksiyoncuların sanat yatırımlarına olan ilgisini de gözler önüne sermektedir. Dolayısıyla biz de IVA Sanat olarak, en meşhur heykeller hakkındaki bu yazımızda sanat tarihine damga vuran dünyanın en pahalı heykellerine açıklık getirmeyi amaçlamaktayız. 

Rushmore Dağı Anıtı – Gutzon Borglum: Tahmini maliyet 1 milyon dolar (1927-1941, günümüz değeriyle yaklaşık 20 milyon dolar).

Rushmore Dağı Anıtı, Güney Dakota’da yer alan ve ABD tarihindeki dört önemli başkanı onurlandıran devasa ve en önemli heykeller içeren bir kompleksdir. Bu anıtta George Washington, Thomas Jefferson, Theodore Roosevelt ve Abraham Lincoln’un yüzleri granit kayalıklara oyulmuştur. Proje, 1927’de Gutzon Borglum tarafından başlatılmış ve 1941’de tamamlanmıştır. Anıt, yalnızca bir sanat eseri değil, aynı zamanda Amerikan tarihinin sembolü olarak da görülmektedir. Yapım dönemindeki tahmini maliyeti 1 milyon dolar olan bu yapının günümüz değeri 20 milyon dolar olarak belirtilmektedir. 

“L’Homme au Doigt” (Parmakla İşaret Eden Adam) – Alberto Giacometti: 141,3 milyon dolar (2015).

Alberto Giacometti’nin 1947’de tamamladığı bu bronz heykel, modern sanatın en ikonik eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Parmakla belirli bir noktayı işaret eden ince ve uzun figür, insanın varoluşsal yalnızlığını ve kırılganlığını temsil etmektedir. Öte yandan, heykel, 2015 yılında açık artırmada 141.3 milyon dolara satılarak dünyanın en pahalı heykellerinden biri olmuştur. Giacometti’nin eşsiz tarzı ve derin anlam katmanları, bu eseri hem sanatsal hem de finansal açıdan son derece değerli kılmaktadır.

“L’Homme qui Marche I” (Yürüyen Adam I) – Alberto Giacometti: 104,3 milyon dolar (2010).

1950 yılında Giacometti tarafından yapılan bu eser, insan hareketinin ve yaşam yolculuğunun simgesel bir temsili olarak kabul görmektedir. İnce, uzun bir figürün eşsiz bir ahenkle yürüyüşü, modern insanın yalnızlığını ve dayanıklılığını ifade etmektedir. 2010 yılında bir açık artırmada 104.3 milyon dolara satılan bu heykel, sanat piyasasında önemli bir yere sahiptir.

“Chariot” (At Arabası) – Alberto Giacometti: 101 milyon dolar (2014).

“Chariot”, yine Giacometti’nin 1950’lerin başında tamamladığı zarif, uzun bir figürün tekerlekli bir platform üzerinde duruşunu tasvir eden bronz bir heykeldir. Bu eser, modern dünyanın hareketliliğini, değişen toplumsal yapıyı ve insanın bu değişimdeki yerini simgelemektedir. 2014 yılında bir açık artırmada yaklaşık 100 milyon dolara alıcı bulan bu eser ve sanat tarihindeki önemini sağlamlaştırmıştır. Hem felsefi derinliği hem de teknik ustalığı nedeniyle, bu heykel hem sanat hem de yatırım dünyasında yüksek bir değere sahiptir.

“Nu de Dos, 4 État” (Sırt Figürü IV) – Henri Matisse: 48,8 milyon dolar (2010).

Henri Matisse’in “Nu de Dos” serisinin dördüncü ve son parçası olan bu eser, 1930’larda yaratılmış ve sanatçının biçim ve hacim anlayışını yansıtmaktadır. Eserde, sadeleştirilmiş bir kadın sırtı, soyut bir şekilde tasvir edilmiştir. Aynı zamanda heykel, Matisse’in form ve yüzey üzerine yaptığı derinlemesine çalışmaları da ortaya koymaktadır. Diğer heykeller kadar astronomik fiyatlara satılmasa da, “Nu de Dos” serisi, modern heykel sanatına olan katkılarıyla paha biçilemez bir değere sahiptir.

“Guennol Aslanı” – MÖ 3000, sanatçı bilinmiyor: 57,2 milyon dolar (2007).

“Guennol Aslanı”, Mezopotamya’da MÖ 3000 civarında yapılmış bir taş figürdür ve antik sanatın nadide örneklerinden biri olarak en eski heykeller arasında gelmektedir. 8 santimetrelik bu küçük heykel, bir insanın vücut hatlarıyla bir aslanın başını birleştiren hibrid bir varlığı tasvir etmektedir. Eleştirmenler tarafından sembolik olarak güç, koruma ve liderlik gibi kavramları temsil ettiği düşünülmektedir. 2007 yılında açık artırmada 57.2 milyon dolara satılan bu heykel, sanat tarihin en pahalı tarihi eser heykeller arasında yer almaktadır.

“Balon Köpek (Turuncu)” – Jeff Koons: 58,4 milyon dolar (2013).

Jeff Koons’un 1994-2000 yılları arasında tamamladığı “Balon Köpek”, modern pop art sanatının en ikonik eserlerinden biridir. Paslanmaz çelikten yapılmış ve turuncu bir kaplamayla parlatılmış bu devasa heykel, çocukluk masumiyetini ve lüks dünyasını bir araya getirmektedir. 2013 yılında 58.4 milyon dolara satılan eser, çağdaş sanat dünyasında tartışma yaratmış ve Koons’un kariyerini zirveye taşımıştır.

“Balon Tavşan (Kırmızı)” – Jeff Koons: 91,1 milyon dolar (2019).

Koons’un 1986 yılında yarattığı “Balon Tavşan”, yine paslanmaz çelikten yapılmış ve parlak yüzeyiyle dikkat çeken bir eserdir. Minimalist bir tasarımla çocuk balonlarından ilham alan bu heykel, modern sanatın ikonik sembollerinden biri haline gelmiştir. 2019 yılında açık artırmada 91.1 milyon dolara satılarak yaşayan bir sanatçıya ait en pahalı eser unvanını kazanmıştır. İlaveten, söz konusu eser, hem konseptualizmi hem de görsel cazibesiyle Koons’un pop art anlayışını kusursuz bir şekilde yansıtmaktadır.

“Tête” (Baş) – Amedeo Modigliani: 70,7 milyon dolar (2014).

Amedeo Modigliani’nin 1911-1912 yıllarında ürettiği “Tête”, modern heykel sanatının ve kafa heykelleri arasında baş yapıtlardan biridir. 73 santimetre uzunluğundaki kireçtaşı heykel, stilize edilmiş kadın yüzü ve uzun boyun hatlarıyla dikkat çekmektedir. Modigliani’nin Afrika ve Okyanusya sanatından etkilenerek yarattığı bu eser, soyutlama ve sadeleştirme anlayışını da beraberinde getirmektedir. 2010 yılında 52.6 milyon dolara satılan “Tête”, hem tarihsel hem de sanatsal olarak yüksek bir değere sahip olmaktadır. 

“La Jeune Fille Sophistiquée” (Nancy Cunard’ın Portresi) – Constantin Brancusi: 71 milyon dolar (2018).

Constantin Brancusi, 1932 yılında yaptığı bu heykel ile, modern sanatın zarafet ve sadelik anlayışını ifade etmektedir. Bronzdan yapılmış ve ahşap bir taban üzerine yerleştirilmiş bu eser, İngiliz yazar ve aktivist Nancy Cunard’ın portresi olarak tasarlanmıştır. Soyut bir stille tasvir edilen figür, Brancusi’nin form ve estetik konusundaki ustalığını da gözler önüne sermektedir. Ayrıca, heykel 2018 yılında 71 milyon dolara satılmış ve Brancusi’nin en pahalı eserlerinden biri olmuştur.