Guernica: Bir Savaşın Anatomisi

Bir savaşı protesto etmenin birçok yolu var. Protestonun amacının çok sayıda insana ulaşmak, onları etkilemek ve bir dönüşüm sağlamak olduğunu düşünürsek günümüzde bunun çok daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Zira sosyal medya sayesinde çok kısa zamanda binlerce, hatta milyonlarca kişiye ulaşabilmek mümkün. Ne yazık ki 1930’larda internet henüz olmadığı için ünlü ressam Pablo Picasso, savaş karşısında duyduğu öfkeyi dile getirmek ve sesini duyurmak için devasa bir tablo yaptı. Guernica, Paris’teki fuarda milyonlarca sanatseverle buluştu ve yirminci yüzyılın en önemli savaş karşıtı tablosu olarak günümüze kadar geldi. 

Savaş Karşıtı Simge

Guernica’nın etkileyiciliğinde Picasso’nun yeteneği ve yaratıcılığının yanı sıra, devasa boyutlarının etkisi yadsınamaz. İzleyici, bu büyüklük sayesinde sadece bir tabloya bakmayıp, o tablo tarafından adeta sarıldığı hissine kapılıyor. Tablonun büyüklüğü ve kompozisyonunda kullanılan çoklu figürler Avrupa resimlerine gönderme yapsa da Picasso bu eserinde savaşı bir kahramanlık destanı olarak yansıtmak yerine ona meydan okumayı amaçlıyor. Peki Picasso Guernica’yı neden yaptı?

Sipariş

İspanyol Hükümeti 1936 yılında Picasso’dan, 1937 Paris Dünya Fuarı’nda sergilenmesi için bir eser yapmasını istedi. Fuarın resmi teması modern teknolojinin kutlanmasıydı. Ancak Picasso, o zamana kadar çok az ilgi gösterdiği bir konu olan politika üzerine bir tablo yarattı. Peki buna ilham verecek ne olmuştu?

İnsanlık Suçu: Bir Savaş Eylemi

Picasso’nun tablosu, İspanya’da 1936’da başlayan iç savaş devam ederken, 1937’de Alman hava kuvvetlerinin Kuzey İspanya’daki Guernica Köyü’nü bombalaması olayına dayanmaktadır. Bu olay, tarihin sivil nüfusa yönelik ilk hava bombardımanıydı. Direnişi sindirmek ve terörize etmek için yeni bir bombalama taktiğini test etmek üzere tasarlanmış soğukkanlı bir eğitim göreviydi. Üç saatten fazla sürede yirmi beş uçak, bombalar atarak köyü adeta bir moloz haline getirdi. Diğer savaş uçaklarıysa kaçmaya çalışan sivilleri bombaladı ve öldürdü. Yangınlar üç gün boyunca sürdü ve şehrin yüzde yetmişi yok oldu. Nüfusun üçte biri ya yaralandı ya da öldü. 

Picasso Haberi Duyar

1 Mayıs 1937’de vahşetin haberi Paris’e ulaştı. Görgü tanıklarının ifadeleri, yerel ve uluslararası gazetelerin ön sayfalarını doldurdu. Picasso karşılaştığı yıkım ve ölüm raporları karşısında dehşete düştü. Guernica, onun görsel tepkisi, bu vahşi katliama dair bir anıtıdır. Ressam, yüzlerce eskiz çizdikten sonra tabloyu bir aydan kısa bir sürede yaptı ve fuarın İspanyol Pavyonu’na teslim etti. Picasso’nun tablosu fuarda ilgi odağıydı. Buna, iç savaştaki faşist vahşeti gösteren belgesel filmler, haber videoları ve fotoğraflar da eşlik ediyordu. İspanyol Pavyonu’nun tamamı, ziyaretçilerin görmeyi beklediği teknoloji kutlamalarından ziyade, İspanyol halkının acılarını gözler önüne seriyordu. Herkes şoke oldu!

Dünya Gezgini

Fuar sona erdiğinde Guernica, savaş hakkında farkındalık yaratmak ve İspanyol mültecilere fon toplamak için uluslararası bir tura gönderildi. Tablo, 19 yıl boyunca dünyayı dolaştı ve daha sonra New York’taki Modern Sanat Müzesi’nde saklanmak üzere ödünç verildi. Picasso, ülke kamu özgürlüklerinden ve demokratik kurumlardan yararlanana kadar tablonun İspanya’ya dönmesini istemedi. Bu dönüş 1981 yılında gerçekleşti ve tablo bugün, kalıcı olarak Madrid’deki müzede bulunmakta.

Ne Görüyoruz?

Picasso’nun bu tablosunu çözmek pek de kolay değil. Tablonun her yerinde ölüm var gibi görünüyor. İlk bakışta figürler seçilemese de gözler kompozisyona alıştıkça figürler de kendini göstermeye başlıyor. En solda, ölü çocuğunun cansız bedenini kucağında tutan, başı arkaya dönük, acı ve keder içinde çığlık atan bir kadın görünüyor. Bu tablodaki en yakıcı görüntülerden biri bu olsa gerek. Sağında, kaosun ortasında tek zarar görmemiş figür olan bir boğanın başı ve vücudunun bir kısmı bulunuyor. Onun altındaysa kolu kopmuş ve eli parçalanmış ölü ya da yaralı bir adam, elinde kırık bir kılıç tutmakta. Bu adamın sadece başı ve kolları görülürken vücudunun geri kalanı, diğer figürlerin üst üste binmesinden dolayı gizleniyor. Dehşete düşmüş bir at, yanan evinin penceresinden eğilen bir kadın, yanan binada mahsur kalmış ve çığlık atan başka bir kadın… Hepsinin yüzlerinde acı ve dehşeti görmek mümkün. 

Renk

Ressam, Guernica’yı siyah ve beyazdan oluşan sade ve tek renkli bir palet kullanarak boyamayı tercih etti. Bu, onun orijinal gazete haberleri ve siyah beyaz fotoğraflarla ilk karşılaşmasını yansıtıyor olabilir. Resmin ortasındaki gazete kağıdı yanılsaması yaratan dokulu desen, belgesel niteliğini daha da vurgulamaktadır. Boyama yüzeyi boyunca siyah ve beyaz kontrastların keskin değişimi aynı zamanda dramatik bir yoğunluk yaratıyor. 

Görsel Karmaşıklık

Guernica’nın kompozisyonu ilk bakışta kafa karıştırıcı ve kaotik görünmekte. İzleyici yoğun şiddet içeren aksiyonun tam ortasında kendini buluyor. Görüntüler üst üste binerek kesişiyor, böylece formlar belirsizleşerek sınırlarının ayırt edilmesini zorlaştırıyor. Bedenler çarpık ve yarı soyut, formlar ise süreksiz ve parçalıdır. Her şey birbirine karışmış haldeyken, keskin köşeli çizgiler, parçalanmış bedenleri delip geçiyormuş gibi görünür. Bütün bunlara rağmen sanatçının tablosunda görsel bir düzen vardır. 

Son olarak, Guernica’nın bugüne kadar gelmesini, ebedi ve evrensel olarak bağ kurulabilmesini mümkün kılan belki de acımasız savaşların günümüzde de devam etmesidir. 

Benzer Makaleler